Join the forum, it's quick and easy

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Son Konular
Konu
Tarih
Yazan
!!HackerFriend Red Tasarımı !!
Çok Güzel Bir V6 Tasarımı İzin Alınmıstır !
Fakedesign Tasarımı
Çok Güzel Bir Mavi Tasarim
Beyaz Noktalı güzel bir Tasarım
LORD MAV Tasarımı [ Manyak Bişi ] :)
knight online&silkroad Tasarımı
Resident Evil 5 - 2009 - Full - Oyun indir - Download - Yükle
Gloryke Pk server sızlerle...
Server Kurulumunda Bilmeniz Gereken Terimler Ve Açıklamaları
7/9/2020, 11:16
30/12/2011, 22:21
30/12/2011, 22:04
30/12/2011, 22:00
30/12/2011, 21:53
30/12/2011, 21:51
13/4/2011, 22:36
13/3/2011, 10:34
7/3/2011, 19:52
4/3/2011, 18:15











1 sayfadaki 1 sayfası | Paylaş | 
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Collapse_thead
HaylazTurk-Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler
Admin
™HT Kurucu™

™HT Kurucu™

Admin
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Erkek
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 157
<b>Konu Sayısı</b> Konu Sayısı : 137
<b>Rep Puanı</b> Rep Puanı : 10
<b>Kayıt Tarihi</b> Kayıt Tarihi : 08/11/09
<b>Nereden</b> Nereden : İzmir
<b>Yaş</b> Yaş : 31
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Untitl83
EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu
https://haylazturk.darkbb.com
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Vide
MesajKonu: Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler

> NOT <
İlaç İsimleri Sadece Bilgi Amaçlıdır.Mutlaka Doktora
Gidip Bilgi Alın ve doktor kontrolü altında kullanın ..

Hafif
Akne (Sivilce) Tedavileri

Hafif akneler (sivilce) Topical
jel(yüze sürülen) solüsyon ve losyonlarla tedavi edilir. Ekstra vitamin
ve minerallerin kullanımının tedaviye faydası bulunmamıştır.

Kendiniz
Neler Yapabilirsiniz;
-Yüzünüzü su ile hafif bir temizleyici sabun
veya antiseptik jel kullanarak günde iki kez yıkayın
-Akne (sivilce)
ürünlerini sadece akne üzerlerine nokta halinde değil tüm etkilelen
alanlara yayarak uygulayın.
-Akne (sivilce) tedavi ajanları ilk 2-4
hafta kuruluk yaratabilir. Zamanla cilt bu reaksiyonları göstermez.
-Yağsız
bir nemlendirici kuruma şikayeti için kullanılabilir.
-Yağlı
kozmetikler, fondoten, krem ve güneş koruyucular kullanılmamalıdır.
Iyileşme
2-4 ay arasında olabilir.
-Şiddetli tahrişlerde tedavi bırakılmalı
doktorunuzla görüşülmelidir.

* Hafif derecede ki Aknelerde
genellikle topikal yani dışardan sürme şeklinde ilaçlar kullanılır .

Topikal
Akne (Sivilce) İlaçları ;

Antiseptic Deri Temizleyicileri;
Örnek
; Sebamed Sabun , İmex Sabunu gibi ..
Antibiotikler;
Etken
Maddesi = Clindamisin , Eritromisin
Örnek İlaçlar; Tetradox ,
Aknilox,Monodox gibi ..
Retinoidler(Soyucular):
Etken Madde ;
Tretionin, Adapalene
Örnek İlaçlar ; Tretin, Acnelyse , Differin
gibi ..


Orta Dereceli Aknede (Sivilce) Tedavi


Burda
da topical ajanlar(yüze sürülen), yanısıra Oral(ağızdan alınan)
tedavilerde uygulanır.

Antibiyotikler ;
Etken Maddesi ;
Tetrasiklin, Eritromisin ,Doksisiklin
Örnek İlaçlar; Tetradox ,
Aknilox , Benzamycin ..
Kadınlarda Östrojen ve Antiandrojen
Tedavilerde ; Diane 35 , Spirinololakton vb..
Tedaviye dirençli
Aknede
Etken Maddesi; İsotretionin Olan İsotrexin.

Şiddetli
Aknede (Sivilce) Tedavisi:

Şiddetli akne (sivilce) Ağızdan
ilaçlarla tedavi edilir. Hasta mutlaka dermatolog kontrolünde
olmalıdır.Pek çok hasta Oral isotretionin(Roaccutane,Zoretanin gibi.. )
ile tedavi edilir. Bu tedavi hasta için uygun değilse Uzun süreli
antibiotikler .Kadınlarda ise antiandrojenler tedavi kullanılabilir.

Sivilce
İzleri Tedavisi

Not: Leke tedavisinde en önemlisi doğru
teşhistir.
-Sivilce sonrası kalan izler sivilce esnasında oluşan
reaksiyonun yaygınlığı ve derinliğinin derecesine bağlıdır. Reaksiyonun
şiddeti sivilce izlerinin tipini, derinliğini ve tipini belirler. Üç
tipte iz vardır.

- Yüzeysel Sivilce İzleri
- Derin Sivilce
İzleri
- Keloid

Yüzeysel Sivilce İzleri:

Eğer
Derinin Yüzeysel Tabakaları etkilenirse yüzeysel izler kalır. Bu izler
hafif kırmızı,pembe renkte ve çok az deriden çöküktür. Bazen kahverengi
renkli değişiklikler de olabilir. Bu tür izler için çok derin işlemler
gerekmez. Retinoik Asit(tretin,differin,acnelyse türevi), Meyve
Asitlerinin Deriye Uygulanması Yüzeysel peeling işlemleri bu tür izleri
giderebilir.


Derin Sivilce İzleri


- Bu tür izlerde
derinin alt tabakaları etkilenir. Deriden oldukça çökük, başlangıçta
kırmızı , zaman içerinde beyaz renkte derin izlerdir. Bu tür izlerde
daha farklı ve derin işlemler yapılarak bir dereceye kadar düzelme
sağlanabilir.

- Derin Sivilce İzleri - Icepick skar ;
Icepick
skar buz kıracağı ile delinmiş gibi gözüken dar, keskin sınırlı bir
sivilce izidir. Genellikle 2 mm' den dardır. İzin derinliği derinin alt
dokularına ve yağ dokusuna kadar gider. Icepick skar lazer ile cilt
soyma ve dermabrazyon gibi iz tedavilerine uygun değildir çünkü çok
derindir.

- Derin sivilce izleri- Boxcar skar ;
Boxcar (yük
vagonu) skar yuvarlak veya oval şekilli, keskin dikey kenarlı deriden
çökük izlerdir. Icepick skardan farkı, izin dibi sivri değildir.
Yüzeysel boxcar skar 0.1-0.5 mm derinliktedir. Bu tür izler derin soyma
teknikleri ile iyileşebilir. 0.5 mm den daha derin izler derin soyma
tedavilerinin dışındaki diğer teknikler uygulanmalıdır

- Derin
sivilce izleri - Rolling skar ;
Rolling (dalgalı) skar normal
görünümlü üst derinin , alt tabakalar tarafından çekilmesi sonucu
oluşur. Bu yüzden deri dalgalı görünür. Rolling skar subsizyon tekniği
dışındaki tedavilerle iyileşmez.

Keloid ;

Nadiren bazı
kişilerde sivilce bölgesinde fibroblastların ( kollajen üreten hücreler)
fazla çalışması nedeni ile deriden yukarı doğru büyüyen kabarık yara
dokusu yani keloid oluşur. Daha çok erkeklerde gövde bölgesinde görülür.

Güncel
Sivilce İzi Tedavileri ;
* Topikal Tedaviler ; Tretin , Acnelyse ,
Differin gibi Retinoik Asit ve Tretinoin etken maddesi içeren ilaçlar.

Diğer
Başlıca Tedavi Şekilleri ;
1- Karboksiterapi ;
-Karbondioksit
(CO2) gazının tedavi amaçlı derialtına enjekte edilerek dolaşımın ve
dokudaki bölgesel metabolizmanın hızlandırılması ve yenilemesi
işlemidir.

2- Dermabrazyon , Mikrobrazyon ;
- Mekanik olarak
derinin yüzeysel tabakasının bir nevi tıraşlama ile uzaklaştırılması,
pigment lekelerinin yok edilmesi, yara ve sivilce izlerinin azaltılması,
ince kırışıklıkların düzeltilmesi amacıyla kullanılan bir yöntemdir)

3-
Kimyasal Peeling ;
- Kimyasal peeling sistemindeki temel amaç,
cildin hasar görmemiş, sağlıklı cilt tabakasının üstündeki hasarlı
tabakayı kaldırmak, hasar görmemiş tabakayı ortaya çıkartmak ve
canlandırmaktır. sonuç ise daha sağlıklı, daha pürüzsüz ve daha canlı
bir cilttir

4- Photolazer ;
-Işık tedavisi sayesinde hem
sivilce izlerinde iyileşme, aynı zamanda lekeleri tedavi etme, kılcal
damarları geçirme ve ciltte antiaging etki yaratırlar. Cilt yüzeyi
düzgünleşir, cilt daha kalın ve daha sağlıklı görünür.

5- Lazer
Tedavileri ;
* Fraksiyonel Lazer ;Bu lazer sistemi ile izin
derinliklerine kadar lazer ışını gönderilmesi hedeflenir. Bu ışın kötü
iyileşmiş bu dokuya uygulandığında bir kısmını yakarak eritir.
Fraksiyonel
Lazer Nerelerde kullanılır ;
-Akne , sivilce , ameliyat , yanık ve
yara izleri
-Gebelik ve doğum sonrası çatlakları
-Cilt
kırışıklıkları
-Yaşlılık ve güneş lekeleri
-Cilt Sıkılaştırma ve
gençleştirme

6-İPL Tedavisi ;
-IPL tedavisinde flash
lambasından yoğunlaştırılmış görünürbir ışık üretilir. IPL cerrahi
olmayan bir tedavi yöntemidir.
Kullanıldığı Alanlar ;
-Damarsal
deri hastalıkları
-Koyu renkli lekeler
-Epilasyon

7-Kryoterapi
;
- Sıvı azot ile dondurma tedavisi, buz tedavisi..

8-Dolgu
maddeleri ;
-Sivilce izler elverişli ise yapılan dolgu madde
enjeksiyonları oldukça yüz güldürücü sonuçlar verebilirler. Tedavi
yöntemlerini seçerken iz derinliği, cilt rengi oldukça önemli. Bazen tek
bir yöntem tercih edilirken bazen kombine tedaviler daha iyi sonuçlar
verebilir. Yüzeysel izlerde başarı şansı %80-%100 arasında değişirken,
derin izlerde başarı %40-%70 arasında değişir. Önemli olan doğru
uzmanlara başvurarak tedavi seanslarınızı düzenli devam etmeniz.

9-Lekeler
için farklı bir alternatif...(Kullanmaya Devam Ediyorum)
-Lavanta
Kürü ;
Sonuç %70 başarı...
Günden güne oldu gelişmeler.
Kür
esasen karaciğeri temizleme amaçlı uygulanıyor.Bu temizleme işlemi cilt
lekelerinin kaybolması olarak size geri dönüyor. Biliyorsunuz iç
organlar ne kadar sağlıklıysa cildimiz de o kadar sağlıklı.
Tamamen
doğal ve hiçbir yan etkisi yok.
-Uygulanışı ;
300 gr(Yaklaşık 1 su
bardağı) suda 4-5 gr.(Ortalama 1-1,5 yemek kaşığı yapıyor)
lavantayı(çiçeği olacak yağı değil) 4 dk. kaynatıyorsun.fokur fokur
değil ama kaynıyor kaynamıyor gibi kaynatacaksın.Akşam yemeğinden en az 2
saat sonra ılık olarak içiyorsun.Yani sindirimin tamamlanması
gerekiyor.Ve her gün taze olarak hazırlanması şart.15 gün devam
ediyorsun , 15 gün sonunda süreyi azaltıyosun haftada 3 kez içiyosun.

Not:
Roaccutane ile aynı anda alabiliyorsunuz hem sivilceleri kesiyorsunuz
ilaçla , hemde lavanta çiçeği ile izleri zamanla geçiriyoruz
*
Lavanta Çiçeği'ni Aktar'lardan(Bitki Satan Yerlerden) temin
edebilirsiniz..

Sayfa başına dön Aşağa gitmek   27/1/2010, 10:54
----
Admin
™HT Kurucu™

™HT Kurucu™

Admin
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Erkek
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 157
<b>Konu Sayısı</b> Konu Sayısı : 137
<b>Rep Puanı</b> Rep Puanı : 10
<b>Kayıt Tarihi</b> Kayıt Tarihi : 08/11/09
<b>Nereden</b> Nereden : İzmir
<b>Yaş</b> Yaş : 31
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Untitl83
EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu
https://haylazturk.darkbb.com
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Vide
MesajKonu: Geri: Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler

Ek Olarak Sivilce Tedavisinde En Çok kullanılan İlaç Roaccutane
Hakkında Biraz Bilgi ;

- ROACCUTANE piyasaya ilk olarak ne zaman
sürülmüştür ve bu tarihe kadar kaç kişi tarafından kullanılmıştır?

İlk
olarak İngiltere’de 1982 yılında ruhsat verilen ROACCUTANE, dünya
genelinde yaklaşık 11 milyon insan tarafından başarıylakullanılmıştır ve
Ölüm , Böbrek ,Karaciğer Yetmezliği gibi bi durumla karşılaşılmamıştır.

-
ROACCUTANE nasıl etki eder?

ROACCUTANE akneye neden olan dört
faktörü etkilemektedir. Ciltteki sebum üretimini dramatik olarak
azaltır. Duktal hiperkeratinizasyonu azaltır ve böylece siyah ve beyaz
noktalar gibi iltihabi olmayan lezyonların oluşumu azalır ve antibiyotik
olmamasına rağmen bakteri miktarında da önemli ölçüde azalmaya yol
açar. Ayrıca kompleks mekanizmalarla enflamasyon ve kızarıklığı azaltır.

-
Herhangi bir etki görülmeden önce ne kadar zaman geçer?

Genellikle
tedavi başladıktan birkaç hafta sonra ciltteki yağlanmada ve yeni akne
gelişiminde azalma görülmelidir. İzleyen birkaç haftanın sonrasında ise
akne çok daha iyi olacaktır.

Ancak yüzdeki lezyonlar sırt ve
göğüstekilerden daha hızlı temizlenme eğilimindedir. Dört aylık bir
ROACCUTANE küründen sonra pek çok hastada akne tamamen iyileşmektedir.

ROACCUTANE
kürlerinin tekrarlanması güvenli midir ?

Spesifik çalışmalar
yapılmamış olmakla birlikte, Staintorh ve arkadaşları izotretinoinin
tekrarlanan kürlerinin ilave veya dirençli yan etkilere yol açmadığını
bildirmişlerdir.

Tedavi kürünün tekrarlanması gereğinin doğması
olasılığını artıran faktörler, düşük doz başlangıç izotretinoin
tedavisi, kapalı komedonal akne, şiddetli akne, yaş ve uzun süreli akne
öyküsünü kapsar. Tekrarlanan tedavi kürlerine cevabın aynı düzeyde,
yaklaşık % 80-90’da kalması, tekrarlanan kürlere tolerans gelişmediğini
düşündürmektedir.

- İzotretionin nasıl metabolize edilir?

Total
plazma klirensi = 10-35 saat

Böbreklerde temizlenen fraksiyon %
1' den az

Metabolize edilme oranı % 90' dan fazla

Oral
biyoyararlanım % 25' den fazla

- ROACCUTANE’nın son dozunun
alınmasından ne kadar sonra izotretinoin vücuttan temizlenmektedir?

Tüm
metabolitlerinin yarı ömürlerine bağlı olarak bir ay

-
ROACCUTANE’nın kimyasal ve fiziksel özellikleri nedir?

Kolay
tutuşan, yanıcı özellikte bir katıdır. Suda erimez, atmosferik oksijen
ve ışığa çok duyarlı bir maddedir.

- Hastada yutma sorunu varsa
kapsüller açılabilir mi?

Retinoidler suda erimediklerinden ve
ışıktan etkilendiklerinden dolayı bu şekilde doğal bir süspansiyon
yapabilmek mümkün değildir. Ancak bazı merkezler, yutma problemiyle
karşılaşıldığında, hastalara kullanımdan hemen önce kapsüllerin
açılmasını ve içeriğinin yiyeceklerle beraber alınmasını
önermektedirler. ROACCUTANE kapsüllerinin içinde limon kesiği benzeri
bir form vardır.

Alternatif olarak, kapsül temiz bir iğne ile
delinerek içeriği direk olarak ılık süte sıkılarak boşaltılabilir. Hasta
hızla karıştırılan sütü hemen içmelidir. Bir parça acı olan bu tat,
sütün miktarı içebildiği kadar artırılarak hasta tarafından tolere
edilebilir hale getirilebilir. Zorlu bir işlem olmakla birlikte birkaç
günlük pratiğin sonunda kapsül içeriğinin tamamını çıkarmak mümkün
olacaktır.

İlacın biyoyararlılığının ve etkinliğinin
değişmeyeceği düşünülmekle birlikte bu işlem ile ilgili yayın
bulunmamaktadır ve bu yöntemin bilimsel geçerliliğini destekleyen veri
yoktur.

- ROACCUTANE kapsüllerindeki jelatin hayvanlardan mı elde
edilmiştir?

Evet; domuzdan değil inekten elde edilmiştir.

-
ROACCUTANE Çöliak hastalarında doz problemlerine neden olabilecek
nişasta içerir mi ?

Hayır. Kapsül duvarının % 70' ini oluşturan
Karion 83, mısır nişastasından elde edilen bir dekstroz ürünüdür.

-
Böbrek yetmezliği olan hastalarda ROACCUTANE kullanılabilir mi?

ROACCUTANE
böbrek yetmezliği olan hastalarda kontrendikedir. Böbrek yetmezliği
olan hastalar ROACCUTANE ile yapılan klinik çalışmalara dahil
edilmemektedir. ROACCUTANE’nın bu hastalarda kontrendike olmasının temel
nedeni bu tip hastalarda ilacın kullanımına ilişkin çok az veriye sahip
olmamızdır.

Literatürden alınan verilere göre ROACCUTANE' ın,
immünsüpresif tedavi alan transplant hastaları da dahil böbrek
yetmezliği olan hastalara, semptomları azaltmak için yeterli olan
dozlarda, bazı önlemler alınarak kullanılabileceği:

Doz küçük
miktarlarla başlanarak düzenli olarak artırılır. 0,3 mg/kg veya 0,5
mg/kg/gün dozlarla başlanıp klinik etkinin görüleceği ve iyi tolere
edilen dozlara çıkabileceği; Kan lipidleri, transaminazlar, renal
parametreler gibi biyolojik parametrelerin sık kontrolünün zorunlu
olduğu; Parametrelerden biri normal sınırların dışına çıktığında ilacın
hemen kesilmesi gerektiği;önerilmektedir.

- ROACCUTANE Crohn
hastalığında reçete edilebilir mi?

Bu tür hastaların dikkatle ele
alınması ihtiyacını yansıtacak biçimde mevcut verilerde kolit
izotretinoin tedavisinin olası yan etkilerinden biri olarak
bildirilmektedir. Ancak iritabıl barsak hastalığı, kolit veya Crohn
hastalığında ROACCUTANE kullanımı MacDonald Hull ve Cunliffe (1989)
(ROACC853) ve Godfery ve James (1990) (ROACC 902) tarafından
bildirilmiştir. 0,7 -1mg/kg/gün dozda izotretinoin alan yedi hastanın
sadece birinin hastalığında alevlenme gözlenmiştir.

- Hastada
ciddi akne alevlenmesi (acne flare) veya akne fulminans gelişirse ne
olur?

Akne fulminans genellikle hafif ve orta şiddette akne
vulgaris zemininde oluşur. Akne fulminans çok şiddetli akne
konglabata’ya benzeyen ağır bir akne türüdür. Skarlaşma kaçınılmazdır ve
özellikle tedavi edilmeyen durumlarda ciddi kozmetik bozukluklara yol
açabilir.

ROACCUTANE’nın akne fulminansta kullanımı ile ilgili şu
faktörler düşünülmektedir.

ROACCUTANE akne fulminans agreve
edebilir veya indükleyebilir ve bu durum dozun azaltılmasını veya
tedavinin sonlandırılmasını gerektirebilir.

Akne fulminanslı
hastalarda, hastalığın akut inflamatuar fazı antibiyotikler, prednizolon
ve son olarak cerrahi uygulamalar ile kontrol altına alınmalı, relapsın
önlenmesinde ROACCUTANE uygulanması bu aşamadan sonra düşünülmelidir.

ROACCUTANE
ve kortikosteroidler arasında bilinen herhangi bir etkileşim yoktur.
Kortikosteroidlerle birlikte kullanım tedaviye yardımcı olabilir ve bu
uygulama kontrendike değildir.

-ROACCUTANE tedavisi sırasında
görülen kemik-iskelet sistemi problemleri nelerdir?

Çocuklarda
erken epifiz kapanması dışında, izotretinoin tedavisinde, hiperosteoz,
servikal ve lomber vertebralarda osteofit oluşumu ve tendon ve/veya
ligamanlarda kalsifikasyon oluşumunu içeren çeşitli iskelet sistemi
değişiklikleri görülebilir.

Literatürde iskelet değişikliği
bildirilen vakaların büyük bölümü Darier hastalığı tedavisinde olduğu
gibi uzun süreli izotretinoin kullanan hastalardır. Güncel olarak
önerilen dozlarda tedavi alan hastaları kapsayan iki prospektif
çalışmada yalnızca minimal kemik değişiklikleri bildirilmiştir.

1999
yılında Leachman ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen çalışmada 6
ay süreyle (standart tedavi onaltı haftadır) 1 mg/kg izotretinoin alan
hastalarda kemik dansitesinde ortalama % 4.4 oranında azalma tespit
edilmiştir.

- ROACCUTANE ve ağda (wax epilation) arasında sorun
var mı?

“Cilt ve mukus dokusu en çok etkilenen bölgelerdir.
Ciltteki kuruluk, pullanma, eritem (özellikle yüzde) ve kaşıntı ile
ilişkili olabilir. Cildin hassasiyetinin arttığı tesbit edilmiştir ve
friksiyonel travma sonucu epidermal büller oluşabilir.”

-Tetrasiklinleri
kullanmayı bıraktıktan ne kadar süre sonra ROACCUTANE kullanılabilir?

Tetrasiklinlerin
kullanımından ve ROACCUTANE kullanımından sonra az sayıda selim
intrakraniyal basınç artışı vakası gözlenmiştir. Tetrasiklinlerle ek
tedavi bu yüzden kontrendikedir. Eğer bir hasta tetrasiklin
kullanıyorsa, ROACCUTANE’a başlamadan önce tetrasiklinin 4-5 yarı ömrü
süresi kadar beklenmesi gerekmektedir. Örneğin minosiklinin yarı ömrü
11-26 saattir ve ROACCUTANE tedavisine başlamak için 5-6 gün süre
gerekmektedir.

-ROACCUTANE kullanırken alkol alınabilir mi?
ROACCUTANE
kullanmayı bıraktıktan ne kadar süre sonra alkol alınabilir?

ROACCUTANE
kullanımı süresince alkol tüketimi kontrendike değildir ama düzenli
alkol kullanımı konusunda bir uyarı bulunmaktadır.

İzotretinoin
bazı hastalarda alkolün kan düzeylerini yükseltebileceğinden alkollü
içecek içilmemesi ya da içilen miktarın azaltılması önerilmektedir. Core
Data Sheet’te ise “ROACCUTANE tedavisi gören hastaların karaciğer
fonksiyonları ve kan lipidleri tedaviden önce, kullanımdan 1 ay sonra ve
daha sonraki 3 aylık dönemlerde ölçülmelidir” ifadesi kullanılmıştır.
Buradan hareketle, yüksek lipid düzeyi riski taşıyan hastalar uyarılmalı
ve hastalara temel olarak “eğer içmek zorundaysalar, bunu kararında
yapmaları” söylenmelidir.

Soria ve ark. alkol alımının
izotretinoinin etkisini azalttığını gösteren bir vakaya işaret etmiştir.
Alkol kullanmayan eski bir alkolik günde 60 mg izotretinoin ile tedavi
ediliyordu. İki hafta süresince tekrar alkol almaya başladı. Bunun
üzerine cildindeki lezyonlar tekrar ortaya çıktı ve ilaca bağlı yan
etkiler azaldı. Alkol almayı bıraktığında bu senaryonun tam tersi oldu.
Sebepleri tam olarak bilinmemekle beraber, bir senaryoya göre, alkol
izotretinoin metabolizmasından sorumlu karaciğer mikrozomal enzimlerini
kısa süreli olarak indükleyerek izotretinoinin terapötik ve yan
etkilerinin azalmasına yol açmış olabilir. Bu etkileşimin genel önemi
bilinmemektedir.

- ROACCUTANE ile birlikte antibiyotikler
alınabilir mi?

İntrakraniyal basınç artışı riskinden dolayı
ROACCUTANE ile birlikte kullanılmaması gereken tetrasiklinler dışındaki
tüm antibiyotikler ROACCUTANE ile birlikte kullanılabilir.

-
ROACCUTANE, AIDS(HIV) tedavisinde kullanılan ilaçlarla etkileşime girer
mi?

İzotretinoin’in nasıl metabolize edildiği kesin olarak
bilinmemektedir ve CYP3A4’ü kullanıp kullanmadığına dair araştırmalarla
ilgili bir yayın yoktur. Benzer olarak izotretinoin ve AZT, 3TC arasında
etkileşime dair hem bizim veritabanımızda hem de ilaç gözetimi güvenlik
veritabanında herhangi bir bildirim yoktur.

Ancak, saquinavir’in
metabolizmasının karaciğerdeki metabolizmanın %90’ından fazlasından
sorumlu olan CYP3A4 spesifik izoenzimi üzerinden sitokrom P450
aracılığıyla gerçekleştiğini bilmekteyiz. Ritonavir de metabolizması
esnasında çok sayıda majör sitokrom enzimini kullanır. Bu yüzden,
saquinavir/ritonavir ve metabolizmasında bu izoenzimleri kullanan diğer
ilaçlar arasında bir etkileşim olabilir.

Bir yayında (Padberg J
et al.; Drug Interaction of Isotretinoin and Protease Inhibitors. AIDS,
1999, 13:284-5) proteaz inhibitörleri almakta iken, izotretinoinin
toksik düzeylerine ait klinik bulgular geliştiren bir hasta
bildirilmiştir. Akne tedavisinin değiştirilmesinden dört hafta sonra
bulgular ortadan kalkmıştır. Yayının yazarları bu ilişkide iki olası
mekanizma önermişlerdir:

1. HIV proteaz inhibitörlerinin
sitokrom izoenzim sistemi üzerindeki baskılayıcı etkilerine bağlı olarak
metabolizmadaki azalma.
2. Hücre içindeki (intraselüler)
izotretinoine bağlanan CRABP-1’in proteaz inhibitörleri ile hücreler
arası (interselüler) blokajı.

Bu yayında izotretinoinin HIV
proetaz inhibitörleri ile uyumlu olmayan ilaçlar listesine dahil
edilmesi gerekebileceği sonucuna varılmakla birlikte, bu tür etkileşime
dair bildirilmiş tek olgu budur.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek   27/1/2010, 10:54
----
Admin
™HT Kurucu™

™HT Kurucu™

Admin
<b>Cinsiyet</b> Cinsiyet : Erkek
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 157
<b>Konu Sayısı</b> Konu Sayısı : 137
<b>Rep Puanı</b> Rep Puanı : 10
<b>Kayıt Tarihi</b> Kayıt Tarihi : 08/11/09
<b>Nereden</b> Nereden : İzmir
<b>Yaş</b> Yaş : 31
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Untitl83
EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu
https://haylazturk.darkbb.com
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Vide
MesajKonu: Geri: Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler

[b]Roaccutane GENEL BİLGİLER

Formülü

Bir yumuşak
jelatin kapsül 20 mg izotretinoin içerir.
Yardımcı maddeler: Titan
dioksit, kantaksantin.

Farmakolojik Özellikleri

Roaccutane’ın
etken maddesi olan izotretinoin, all-trans pozisyonda olan retinoik
asidin (tretinoin) bir stereoizomeridir. Roaccutane’ın kesin etki
mekanizmasının ayrıntıları henüz bilinmemektedir ancak şiddetli aknenin
klinik tablosunda gözlenen iyileşme yağ bezi aktivitesinin baskılanması
ve histolojik olarak yağ bezlerinde görülen küçülmeyle ilişkilidir.
Ayrıca izotretinoinin dermal antienflamatuar etkisi de kanıtlanmıştır.

Etkinlik

Pilosebase
ünitenin epitel örtüsünün hiperkornifikasyonu kornisitlerin kanala
dökülmesine, kanalın keratin ve sebum ile tıkanmasına yol açar. Bunu
komedon oluşumu ve sonuç olarak da enflamatuar lezyon takip eder.
Roaccutane sebositlerin proliferasyonunu baskılar; aknede düzenli
farklılaşma programını yeniden düzenleyici bir etki gösterdiği
gözükmektedir.

Sebum P. acnes’in büyümesi için majör substrattır,
dolayısıyla azalmış sebum üretimi kanalın bakteriyel kolonizasyonunu
baskılar.

Farmakokinetik

İzotretinoin ve onun
metabolitlerinin kinetiği lineer olduğundan tedavi sırasındaki plazma
konsantrasyonları tek doz verilerinden elde edilebilir. Bu özellik
karaciğerde ilaç metabolize eden enzimlerin aktivitesinin izotretinoin
ile endüklenmediğini de kanıtlar.

Emilim

İzotretinoinin
gastrointestinal sistemden emilimi değişkendir; mutlak biyoyararlanımı
henüz bilinmemektedir çünkü bu bileşik insanlarda intravenöz preparasyon
olarak kullanıma uygun değildir. Bununla beraber köpeklerde yapılan
çalışmaların genelleştirilmesi sistemik biyoyararlanımın oldukça düşük
ve değişken düzeyde olduğunu göstermektedir. Akne hastalarında aç
hastaya günde 80 mg izotretinoin verildikten 2-4 saat sonra kanda
sağlanan kararlı durumda maksimum konsantrasyonun (Cmax) 310 ng/ml
olduğu saptandı (aralık: 188-473 ng/ml). İzotretinoinin eritrositlere
girişi zayıf olduğundan plazmadaki konsantrasyonları kandaki
konsantrasyonlarından yaklaşık 1.7 kat daha yüksektir. İzotretinoin
besinlerle alındığında biyoyararlanımı açlığa kıyasla iki kat daha
fazladır.

Dağılım

İzotretinoin plazma proteinlerine ve
özellikle de albümine bağlanır (> %99.9); dolayısıyla serbest
izotretinoin (=farmakolojik açıdan aktif) oranı çok geniş bir terapötik
konsantrasyon aralığında %0.1’den düşüktür.

İzotretinoinin
insanlardaki dağılım hacmi saptanamamıştır çünkü bu bileşik insanlarda
intravenöz preparasyon olarak kullanıma uygun değildir.

Günde
iki kere 40 mg ile tedavi edilen şiddetli aknesi olan hastalarda
izotretinoinin kandaki kararlı durum konsantrasyonları (Cmin, ss)
120-200 ng/ml arasında değişir; bu hastalarda 4-okso-izotretinoin
konsantrasyonu izotretinoin konsantrasyonlarından 2-5 kat daha
yüksektir. İnsanlarda izotretinoinin dokulara dağılımıyla ilgili çok az
bilgi vardır. Epidermisteki izotretinoin konsantrasyonu serumdakinin
yarısı kadardır.

Metabolizma

İzotretinoin ve tretinoin
(all-trans konumdaki retinoik asit) in vivo olarak birbirlerine
dönüştürüldüğünden izotretinoinin metabolizması retinoik asit
metabolizmasıyla yakından ilişkilidir. İzotretinoin dozunun %20-30’unun
bu yolla metabolize olduğu tahmin edilmektedir. İzotretinoinin ana
metaboliti ilacın oral yolla alınmasından sonra hızla oluşan
4-okso-izotretinoindir. Dozlama aralığının en sonunda, izotretinoin ve
4-okso-izotretinoin genel dolaşıma geçen ilaçla ilgili maddelerin tümünü
yansıtmaz. Başka metabolitler de saptanmıştır ancak bunların
özellikleri tam olarak saptanamamıştır; bunlar büyük olasılıkla
glukuronid konjügatlarıdır. Enterohepatik dolaşım insanlarda
izotretinoinin farmakokinetik özelliklerinde anlamlı rol oynayabilir.

Eliminasyon

Radyoaktif
işaretli izotretinoin oral yolla uygulandıktan sonra idrar ve feçeste
hemen hemen eşit miktarda ilaç saptanır. İzotretinoin oral yolla
uygulandıktan sonra akneli hastalarda değişikliğe uğramamış ilacın
terminal eliminasyon yarı-ömrü ortalama olarak 9 saattir ve bu süre
genelde 7-22 saat arasında değişir. 4-okso-izotretinoinin terminal
eliminasyon yarı-ömrü daha uzundur ve ortalama olarak 25 saattir
(aralık:17-50 saat). İzotretinoin fizyolojik bir retinoid olduğundan
Roaccutane tedavisi bittikten sonra yaklaşık iki hafta içinde endojen
retinoid konsantrasyonlarına ulaşılır.

Özel klinik durumlarda
farmakokinetik özellikler

İzotretinoin böbrek veya karaciğer
bozukluğu olanlarda kontrendike olduğundan bu hasta popülasyonlarında
izotretinoinin kinetiğiyle ilgili bilgiler sınırlıdır.

Endikasyonları
(Kullanım Yerleri)

Roaccutane şiddetli akne formlarının
(nodülo-kistik formlar) ve diğer tedavilere yanıt vermeyen aknenin
tedavisinde endikedir.

Kontrendikasyonları (Kullanılmaması
Gereken Yerler)

Roaccutane gebelikte (Gebelik ve Emzirme Dönemi
için Uyarılar bölümüne bakınız), karaciğer ve böbrek yetmezliğinde, A
hipervitaminozunda, kan lipid düzeyleri aşırı yüksek olan hastalarda,
izotretinoine ve ilacın içindeki diğer maddelerden herhangi birine aşırı
duyarlılığı olanlarda kontrendikedir.


Uyarılar/Önlemler

-Gebelik
ve Emzirme Dönemi ve Kan Bağışı İçin Uyarılar

Karaciğer
fonksiyonları tedaviye başlanmadan önce, bir ay sonra ve sonrasında üç
ay arayla kontrol edilmelidir. Serum lipidleri (açlık değeri) tedavi
başlamadan önce, bir ay sonra ve tedavinin sonunda kontrol edilmelidir.

Roaccutane
tedavisi gören hastalar arasında depresyon, psikotik semptomlar ve
nadiren intihar girişimleri ve intihar bildirilmiştir. Her ne kadar bu
durum ilaç ile sebep-sonuç ilişkisi açısından bağlantılı bulunmamışsa
da, depresyon geçmişi olan hastalara özel ilgi gösterilmeli ve bütün
hastalar, depresyon belirtileri açısından izlenmeli ve gerekiyorsa uygun
bir tedavi için yönlendirilmelidirler.

Kemik yapısında
değişiklikler olabileceğinden her hastada risk/fayda oranı dikkatle
değerlendirilmeli ve Roaccutane tedavisi şiddetli olgularla
sınırlanmalıdır.

Mikrodoz progesteron preparatları (minipill)
Roaccutane tedavisi sırasında gebelikten korunmak için yeterli bir
yöntem olmayabilir.

Atipik bölgelerde hipertrofik nedbeleşme
riski taşıdıklarından deriyi aşındırıcı maddeler Roaccutane tedavisi
sırasında ve tedaviden sonra 5-6 ay süreyle kullanılmamalıdır.

Jelli
epilasyon dermatit riski taşıması nedeniyle Roaccutane tedavisi
sırasında ve tedaviden sonra 5-6 ay süreyle kullanılmamalıdır.

Roaccutane
tedavisi sırasında bazı vakalarda gece görmede azalma olmuş ve nadir
durumlarda tedaviden sonra da devam etmiştir (Bkz. İstenmeyen Etkiler).
Bazı hastalarda bu durumun başlaması ani olduğundan, hastalar potansiyel
problem hakkında bildirilmeli ve gece araç sürerken veya herhangi bir
aracı kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar. Görmeyle
ilgili problemler dikkatli bir biçimde gözlenmelidir.

Roaccutane
kullanımı birkaç psödotümör serebri (selim intrakranial hipertansiyon)
vakasıyla ilişkili olmuştur, bunların bazılarında tetrasiklinlerle
birlikte kullanım söz konusudur (Bkz. İlaç Etkileşimleri).

Yaşamsal
önem taşıyan bir akut pankreatitin 800 mg/dl’nin üzerinde artan
trigliserid düzeyleri ile ilişkili olduğu bilinen bir gerçektir,
dolayısıyla trigliserid düzeyleri tedavi sırasında anlamlı bir yükselme
gösteriyorsa bu durumu yakından izlemek gerekir (Bkz. İstenmeyen
Etkiler).


NOT :Özel hasta grupları için uyarılar

Roaccutane
tedavisi gören yüksek riskli hastalarda (diyabet, aşırı şişmanlık,
alkolizm veya lipid metabolizması bozuklukları olanlar) serum lipid
(Bkz. Uyarılar/Önlemler) ve/veya kan glukoz değerlerinin sık aralıklarla
kontrol edilmesi gerekebilir.

Diyabeti olduğu bilinen veya
diyabetten şüphelenilen hastalarda kan glukoz düzeylerinin sık
aralıklarla kontrolü önerilir. Nedensel bir ilişki olmasa da, açlık kan
şekerlerinin yükseldiği bildirilmiştir ve Roaccutane tedavisi sırasında
yeni diyabet olguları teşhis edilmiştir.

Roaccutane ile tedavi
edilmiş kadın ve erkek hastalar, tedavi sırasında ve tedavinin
bitiminden sonraki bir ay içinde kan bağışı yapamazlar.

Kısırlık
geçmişi nedeniyle normalde kontraseptif önlem almayan kadın hastalar
dahil tüm kadınlara aşağıdaki önerilere göre Roaccutane tedavisi
sırasında bu tip önlemler alması uyarısında bulunulmalıdır.

Roaccutane
tedavisi sırasında veya sonraki bir ay içinde bu önlemlere rağmen gebe
kalındığında fetusta çok ciddi malformasyon olma riski büyüktür
(özellikle merkezi sinir sistemi, kalp ve büyük kan damarları
etkilenir). Ayrıca spontan düşük riski de büyüktür.

Roaccutane
tedavisiyle ilişkili olarak önemli fetal anormallikler bildirilmiştir:
Hidrosefali, mikrosefali, dış kulakta anormallikler (mikropinna, dış
işitme kanallarının küçük olması veya yokluğu), mikroftalmi,
kardiyovasküler anormallikler, yüzde dismorfi, timus bezi
anormallikleri, paratiroid bezi anormallikleri ve serebellar
malformasyonlar.

İzotretinoin yüksek derecede lipofilik
olduğundan ilacın anne sütüne geçmesi olasılığı fazladır. Advers etki
potansiyeli taşıdığından emziren annelerde Roaccutane kullanımı
önlenmelidir.

Bu bölüm kadın hastalar içindir: Roaccutane yüksek
düzeyde teratojeniktir. O nedenle gebe veya tedavi sırasında gebelik
olasılığı olan kadınlarda kontrendikedir. Roaccutane tedavisi aşağıdaki
koşulların tümü sağlanmadığı sürece gebe kalma potansiyeli olan kadın
hastalarda kontrendikedir: Hastadaki akne standart tedaviye dirençli
olmalıdır. Hasta, ilacın kullanımına yönelik uyarıları anlayabilecek ve
uygulayabilecek durumda olmalıdır. Hasta, zorunlu kontraseptif önlemlere
uyabilecek durumda olmalıdır. Hasta, doktor tarafından, Roaccutane
tedavisi sırasında ve tedavi bitimini izleyen bir ay boyunca gebe
kalmanın tehlikeleri konusunda bilgilendirilmiş ve kontraseptif
önlemlerin başarısızlığına karşı uyarılmış olmalıdır. Hastanın uyarıları
dikkate aldığından emin olunmalıdır. Tedaviye başlanmadan iki hafta
önce hastadan negatif gebelik testi alınmış olmalı, gebelik testi
mümkünse her ay tekrarlanmalıdır. Hasta Roaccutane tedavisine başlamadan
bir ay önce, tedavi sırasında ve tedavi kesildikten sonraki bir ay
boyunca gebelikle ilgili önlemleri aralıksız uyguluyor olmalıdır (İlaç
Etkileşmeleri bölümüne bakınız). Hastanın gebe olmadığından tamamen emin
olmak için Roaccutane tedavisine bir sonraki menstrüel dönemin ikinci
veya üçüncü gününde başlanmalıdır. Relaps durumunda Roaccutane
tedavisinden bir ay önce, tedavi sırasında ve tedaviden sonraki bir ay
boyunca aynı kesintisiz ve etkili kontraseptif önlemleri uygulamalıdır.


HASTAYA
UYARILAR ;

NOT : Bu bölüm kadın hastalar içindir:

Roaccutane
kullanımı sırasında kesinlikle gebe kalmayınız.
Tedaviye başlamadan
önce gebe olmadığınız kesinlikle tespit edilmiş olmalıdır.
Gebelik
sırasında Roaccutane kullanımı bebeğin sakat doğmasına sebep olabilir.
İlacın
vücuttan geç atılması nedeniyle, tedavinin bitiminden sonra da 1 ay
boyunca gebe kalmamalısınız. Tedaviye başlamadan 4 hafta önce, ilacın
kullanımı sırasında ve tedavi bittikten sonra 1 ay süresince gebeliği
önleyici önlemler almanız zorunludur. Etkili bir korunmaya rağmen ilaç
kullanırken veya tedavi sonrasındaki 1 ay içinde gebe kalırsanız ya da
böyle bir şüphe olursa derhal hekiminize başvurunuz.
Emziren anneler
ilacı kullanamazlar.

NOT : Bu bölüm kadın ve erkek hastalar
içindir:

İlaç kullanımı esnasında ve tedavi bitiminden sonraki
bir ay boyunca kan bağışı yapmak yasaktır.
İlacı alırken A vitamini
içeren diğer ilaçlar kullanılmamalıdır.
Elinizdeki ilacı eczaneden,
sadece doktorunuzla birlikte imzaladığınız “reçete ve hasta onay formu”
karşılığında satın alabilirsiniz. Söz konusu formu imzalamadan önce,
arka yüzündeki uyarı ve bilgileri.tam olarak okumuş ve anlamış olmanız
gerekir.
Hekiminiz ilaç hakkında geniş bilgiye sahiptir. Tereddüt
ettiğiniz konularda kendisine danışınız.
İlaç sadece sizin
kullanımınız içindir, başka hiç kimseye vermeyiniz.

Yukarıdaki
uyarılar sizi korkutmamalıdır. Hekiminizin kontrolünde ve talimatlara
uyarak kullandığınız müddetçe ilacınız size güvenli ve etkin bir tedavi
sağlayacaktır. İlacın belirtilen zararlı etkileri sadece hamilelik
esnasında bebek üzerindedir. Kısıtlayıcı süre olan tedavinin sona
ermesinden 1 ay sonra tekrar hamile kalabilir ve sağlıklı bebek sahibi
olabilirsiniz.

İlaç Etkileşmeleri

Roaccutane ve A
vitamininin aynı anda kullanılmaması gerekir çünkü A hipervitaminozisi
yoğunlaştırabilir. Ender vakalarda Roaccutane ve tetrasiklinlerden sonra
selim intrakranial hipertansiyona bağlı “psödotümör serebri”
bildirilmiştir. Dolayısıyla tetrasiklinlerle destekleyici tedaviden
kaçınılmalıdır. (Bkz. Uyarılar/Önlemler).

Kullanım Şekli ve Dozu

Roaccutane
ve A vitamininin aynı anda kullanılmaması gerekir çünkü A
hipervitaminozisi yoğunlaştırabilir. Ender vakalarda Roaccutane ve
tetrasiklinlerden sonra selim intrakranial hipertansiyona bağlı
“psödotümör serebri” bildirilmiştir. Dolayısıyla tetrasiklinlerle
destekleyici tedaviden kaçınılmalıdır. (Bkz. Uyarılar/Önlemler).

BAYANLAR
İÇİN - Kullanıma İlişkin Uyarılar:

1.Tedaviye, bir sonraki
normal adet döneminin ikinci veya üçüncü gününden önce başlanmamalıdır.
2.Tedaviye
başlamadan önceki iki hafta içinde negatif gebelik testi sonucu
alınmalıdır. (Tedavi sırasında her ay gebelik testlerinin yapılması
tavsiye edilir).
3.Roaccutane tedavisine başlamadan önce, hekim, gebe
kalma potansiyeli olan hastalara, alınacak önlemler, çok ağır fetal
malformasyon riski ve Roaccutane tedavisi sırasında veya tedavi
kesildikten sonraki bir ay içinde gebe kalmanın muhtemel sonuçları
hakkında sözlü ve yazılı bilgi vermelidir.
4.Aynı etkili ve
kesintisiz gebelik önleyici tedbirler, araya giren süre ne kadar uzun
olursa olsun, tedavinin tekrarlandığı her sefer alınmalı ve tedaviden
sonra bir ay devam etmelidir.
5.Hasta, bu önlemlere rağmen,
Roaccutane tedavisi sırasında veya tedavi bırakıldıktan sonraki bir ay
içinde gebe kaldığı takdirde, fetusta ağır bir malformasyonun görülme
riski çok yüksektir (örneğin, eksensefali).

Roaccutane’a verilen
terapötik yanıt ve advers etkiler dozla ilişkilidir ve hastalarda
değişkenlik gösterir. Bu durum tedavi sırasında her hasta için ayrı doz
ayarlamasını gerektirir. Roaccutane tedavisi günde 0.5 mg/kg’lık dozla
başlamalıdır. Hastaların çoğunda doz günde 0.5-1.0 mg/kg arasında
değişir. Çok şiddetli aknesi olan hastalarda veya vücudunda akne
olanlarda 2.0 mg/kg’a varan yüksek dozlar gerekebilir. Tedavide 120
mg/kg’lık kümülatif dozun remisyon oranlarını artırdığı ve relapsı
önlediği gösterilmiştir. Dolayısıyla her hastada tedavi süresi günlük
doza göre değişir. 16-24 haftalık tedaviyle akne tamamen remisyona
sokulabilir. Normal doza şiddetli intolerans geliştiren hastalarda
tedaviye daha düşük dozla uzun süre devam edilebilir. Hastaların çoğunda
(>%60) tek bir tedavi dönemi sonunda akne tamamen temizlenebilir.
Kesin relaps durumunda, Roaccutane tedavisinde önceki günlük dozun ve
kümülatif tedavi dozunun aynısı uygulanmalıdır. Akne, tedavi kesildikten
sonraki 8 hafta boyunca gelişebileceği için tedaviye bu süre bitmeden
yeniden başlanmamalıdır. Kapsüller öğünlerle beraber günde bir veya iki
kerede alınmalıdır.

Doz Aşımı

Aşırı doz vakalarında A
hipervitaminozu belirtileri görülebilir. Aşırı dozdan sonraki ilk
saatlerde midenin boşaltılması endikedir.
[/b]

Sayfa başına dön Aşağa gitmek   27/1/2010, 10:54
----
Ribery
™HT Aktif ™

™HT Aktif ™

Ribery
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 223
<b>Konu Sayısı</b> Konu Sayısı : 193
<b>Rep Puanı</b> Rep Puanı : 4
<b>Kayıt Tarihi</b> Kayıt Tarihi : 16/06/10
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Untitl83
EkleBunu Sosyal Paylaşım Butonu
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Vide
MesajKonu: Geri: Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler

saol

Sayfa başına dön Aşağa gitmek   21/6/2010, 06:15
----
1 sayfadaki 1 sayfası |
« önceki Konu | sonraki Konu »
Sivilce,Sivilce İzi Tedavileri ve Roaccutane Hakkında Bilgiler Collapse_thead
Yetkileriniz
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumda konulara cevap yazamazsınız
Bu forumda kendi iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumda kendi iletilerinizi silemezsiniz
Bu forumda dosya ekleyemezsiniz

Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz


BB code Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML Kodları Kapalı

Forum Kuralları
 

Powered by: phpBB2
Copyright ©2000 - 2010, GNU General Public License.
Skin vBulletin 4.0
Bu tasarım İçin Efastus tarafından editlenmiştir.
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar